top of page

← Önceki Konu

14. ARREST RİTİMLERİN YÖNETİMİ

Arrest Ritimlerin Yönetimi

    İskemik kalp hastalığına baÄŸlı ölümler, dünyada en sık görülen ölüm nedenidir. Avrupa’da, kardiyovasküler hastalıklar 75 yaÅŸ altı ölümlerin yaklaşık % 40’ından sorumludur. Ani kardiyak arrest, koroner kalp hastalığına baÄŸlı eriÅŸkin ölümlerinin % 60’ının fazlasından sorumludur (1). Bu ölümlerin çoÄŸunda mevcut olan baÅŸlangıç ritmi, ventriküler fibrilasyon (VF) veya nabızsız ventriküler taÅŸikardidir (nVT).

 

    EriÅŸkin ileri yaÅŸam desteÄŸi;

    Kardiyak arrestin tanınmasını, arrest yönetimini ve baÅŸarılı resüsitasyon sonrası hasta stabilizasyonunu kapsar.

 

    Resüsitasyon uygulamaları iki temel gruba ayrılarak incelenir;

- Åžok uygulanabilir ritimlerin (Ventriküler Fibrilasyon ve Nabızsız Ventriküler TaÅŸikardi) yönetimi

- Åžok uygulanamaz ritimlerin (Asistoli ve Nabızsız Elektriksel Aktivite) yönetimi

 

    Birincil deÄŸerlendirme aÅŸamasında eÄŸer hastada yaÅŸam belirtileri yok, nabız alınamıyor ya da nabız varlığı ÅŸüpheli ise derhal kardiyopulmoner resüsitasyon uygulamalarına baÅŸlanmalıdır. Arrest konusunda karar verilemeyen, nabız varlığı ÅŸüpheli hastalarda da resüsitasyona baÅŸlanması önerilmektedir. Çünkü bazı çalışmalar eÄŸitimli saÄŸlık çalışanlarının bile kardiyak arrest kararını almada güçlükler yaÅŸadığını ortaya koymaktadır. ÖrneÄŸin agonal solunum kardiyak arrestin erken evresinde yaygındır ve bir yaÅŸam/dolaşım belirtisi olarak deÄŸerlendirilmemelidir. Hasta hızlıca monitörize edilerek ritim analizi yapılmalı, analiz sonucuna göre uygulamalar baÅŸlatılmalıdır.

 

ŞOK UYGULANABİLİR RİTİMLER (VF/ NVT )

    Hastane içi ve dışı kardiyak arrestlerin ortalama % 25’inde ilk monitörize edilen ritim Ventriküler Fibrilasyon ve Nabızsız Ventriküler TaÅŸikardidir.

 

    Ventriküler Fibrilasyonda organize olmamış fibrilasyon dalgalarından olusan bir elektriksel aktivite görülür (Åžekil 1). Monomorfik Nabızsız Ventriküler TaÅŸikardide genis QRS’li düzenli bir tasikardi görülür (Åžekil 2). Polimorfik Ventriküler TaÅŸikardide ise (torsades de pointes) genis, ancak sabit olmayan bir QRS morfolojisi vardır. Hızlı, ancak izoelektrik hat üzerinde dalgalanan bir ritim söz konusudur. Bu durumda hipomagnezemi hipokalsemi, hipopotasemi gibi elektrolit bozuklukları olabileceÄŸi düşünülmelidir (Åžekil 3).

Åžok uygulanabilir ritimlerin tedavisi;

    Fibrilasyon, kalp kasının kardiyak bir debi üretmeksizin titreÅŸim ÅŸeklindeki düzensiz aktivasyonudur. Bu durumda tedavideki tek amaç düzensiz titreÅŸimleri durdurmak ve kardiyak debi oluÅŸturacak bir ritim saÄŸlamaktır. Bu iÅŸleme defibrilasyon denir.

     Ventriküler Fibrilasyon ve Nabızsız Ventriküler TaÅŸikardi (VF/VT) ritimlerinde kalp debisi sonlanır ve 4 dakikadan sonra serebral hasar baÅŸlar. Hasarı önlemek için elimizdeki süre çok kısıtlı olduÄŸundan erken defibrilasyon oldukça etkili ve hayat kurtarıcı bir yöntemdir. YaÅŸam kurtarma zincirinin en önemli bileÅŸenlerinden birisi olmasına raÄŸmen, baÅŸarılı defibrilasyon olasılığı her geçen dakika azalır. GöÄŸüs kompresyonuna baÅŸlanmamış ise kardiyak arrest ile defibrilasyon arasında geçen her dakika mortaliteyi %10-12 arttırır. Ancak erken, etkin ve sürekli kompresyon baÅŸarılı defibrilasyon için yaklaşık iki kat zaman kazandırır. Bu da her ne kadar baÅŸarılı defibrilasyon önemli olsa da kompresyonun önemini ortaya koymaktadır. Ayrıca klinik çalışmalar, göÄŸüs kompresyonlarına kısa aralar verilmesinin defibrilasyonun baÅŸarısını azalttığını göstermiÅŸtir. Bu nedenle amaç kesintisiz kompresyon olmalı ve sadece zorunlu iÅŸlemler için (ritim nabız analizi, ÅŸoklama anı, entübasyon iÅŸlemi sırasında vokal kortları geçerken) kompresyona ara verilmelidir. Defibrilasyon iÅŸlemi sırasında ÅŸok verilirken kompresyona verilecek aranın 5 saniyeyi geçmemesi gerekir (1).

​

    Defibrilasyon kalp kasını eÅŸ zamanlı olarak depolarize ederek, doÄŸal pacemeker hücrelerinin kontrolü yeniden saÄŸlayabilmesi için olanak yaratır. Bu da yeterli büyüklükteki elektrik akımının kalp kasından geçirilmesiyle saÄŸlanır. Bu amaçla defibrilatörler kullanılır Mümkünse bifazik defibrilatör kullanımı tercih edilmelidir (Resim 1-2).

    Monofazik defibrilatörlerde defibrilasyon enerji dozu eriÅŸkinler için 360 joule,

    Bifazik defibrilatörlerde defibrilasyon baÅŸlangıç enerji dozu en az 150-200 joule olarak baÅŸlanmalıdır.

    EÄŸer kullanıcı defibrilatörün tipini (monofazik, bifazik) ya da etkin doz aralığını bilmiyor ise en yüksek enerji düzeyini kullanmalıdır. Çocuklar için defibrilasyon baÅŸlangıç enerjisi 4 Joule/kg olmalıdır.

    Defibrilasyon uygulaması ekip çalışmasını gerektirir. Kaşıklar yerinden çıkarılmadan önce hastanın göÄŸsüne jel uygulanmalı ve uygun enerji seçimi yapılmalıdır. Åžarj iÅŸlemi kaşıklar hastanın göÄŸsündeyken yapılmalıdır. Defibrilasyon sırasında güvenlik kurallarına uyulmalı, iÅŸlem ekip için risk oluÅŸturmamalıdır. Bu yüzden deÅŸarj iÅŸlemi sırasında hastaya kimse temas etmemeli, uygulayıcı, ÅŸok vermeden önce kimsenin hastaya temas etmediÄŸinden emin olmalıdır. Bu amaçla ÅŸok uygulama iÅŸleminden önce yüksek sesle uyarıda bulunulmalıdır. Hastanın elbiselerinin ıslak olmadığından emin olunmalı, gerekirse üstü kurulanmalıdır. Deniz veya havuz kenarındaki hasta iÅŸlemden önce güvenli alana taşınmalıdır.

 

    Oksijen tüpü, oksijen maskesi ya da nazal kanül çıkabilecek kıvılcımlar sonrasında yanık ve yangınlara sebep olabileceÄŸinden en az bir metre uzaklaÅŸtırılmalıdır (trakeal tüp ve supraglottik hava yollarına baÄŸlı olan ventilasyon balonu yerinde bırakılabilir).

 

    OED (otomatik eksternal defibrilatör) hem saÄŸlık personeli hem de saÄŸlık personeli olmayan uygulayıcılara güvenli defibrilasyonu baÅŸlatmaları için yol gösteren, bunu saÄŸlamak üzere sözel ve görsel uyarılarda bulunan cihazlardır. Ritim tanıma becerisi ve deneyimi olmayan, manuel defibrilasyon için yasal yetki sorunu olan personel için mümkün olan en kısa sürede defibrilasyonun gerçekleÅŸmesi amacıyla otomatik eksternal defibrilatörlerin kullanımı önerilmektedir (Bakınız: EriÅŸkinlerde Yabancı Cisme BaÄŸlı Havayolu Tıkanıklıkları ve Temel YaÅŸam DesteÄŸi).

​

Åžoklanır ritimlerde arrest yönetiminin aÅŸamaları (Tablo 2);

• Kardiyak arrest teyit edilmelidir (birincil deÄŸerlendirme aÅŸamasında yaÅŸam belirtileri, solunum ve nabzın aynı anda kontrolü ile karar verilir).

• Arrest kararı ile derhal ekipten bir kiÅŸi göÄŸüs kompresyonlarına baÅŸlamalıdır.

• Kompresyon iÅŸlemi sürerken diÄŸer ekip elemanları monitörizasyon, balon maske ile ventilasyon ve oksijenasyon iÅŸlemlerine baÅŸlar. Bu aÅŸamada ritim nabız analizini geciktirmeyecekse damar yolu iÅŸlemi de gerçekleÅŸtirilmeli, aksi halde damar yolu uygulaması ritim nabız analizi ve yapılacaksa ÅŸok iÅŸleminin sonrasına ertelenmelidir.

• Monitör hazır olduÄŸu anda göÄŸüs kompresyonlarına ara verilmeli ve nabız-ritim analizi yapılmalıdır (bir el ile karotis arterden nabız alınırken monitördeki ritim deÄŸerlendirilmelidir).

• Ventriküler Fibrilasyon veya Nabızsız Ventriküler TaÅŸikardi görülüyorsa kompresyonlara tekrar baÅŸlanmalı ve ÅŸok (defibrilasyon) hazırlığı yapılmalıdır.

• Defibrilatörün Jel-Joule-Åžok ÅŸeklinde rehberine uygun kullanılması saÄŸlanmalıdır. EÄŸer mevcutsa kendinden yapışkanlı pedlerin defibilasyon için kullanılması önerilmektedir (1).

• Defibrilatör ÅŸarj olur olmaz güvenli defibrilasyon tekniÄŸine uygun olarak eriÅŸkinlerde; monofazik defibrilatörlerde 360 joule, bifazik defibrilatörlerde 150-200 joule, çocuklarda; 4 Joule/kg uygulanmalıdır.

• Åžok uygulanmasından sonra ritmi tekrar deÄŸerlendirmeden ve nabzı kontrol etmeden hemen kompresyona baÅŸlanmalıdır.

• 2dk, 30/2 kardiyopulmoner resüsitasyon sonrasında yeniden ritim nabız analizi yapılmalı. Ventriküler Fibrilasyon veya Nabızsız Ventriküler TaÅŸikardi devam ediyorsa önceki basamaklarda anlatılan ÅŸekilde 2. Åžok uygulanmalıdır.

• Ritmi tekrar deÄŸerlendirmeden ve nabzı kontrol etmeden 2 dk kardiyopulmoner resüsitasyon uygulandıktan sonra ritim nabız analizi yapılmalıdır.

• Ritim nabız analizinde Ventriküler Fibrilasyon veya Nabızsız Ventriküler TaÅŸikardi devam ettiÄŸi görülmüşse önceki basamaklarda anlatılan ÅŸekilde 3. Åžok uygulanmalıdır.

• 3. Åžok sonrası ritmi tekrar deÄŸerlendirmeden ve nabız kontrol etmeden 2dk kardiyopulmoner resüsitasyon uygulanmalı, bu sırada önce 1mg Adrenalin ve ardından 300mg Amiodaron İV/İO verilmelidir (300 mg Amiodaron % 5 Dekstroz ile 20 cc’ye tamamlanarak bolus ÅŸeklinde uygulanmalıdır. Amiodaron ampul dilüsyonu sadece %5 Dekstroz ile yapılmalıdır).

• Ventriküler Fibrilasyon veya Nabızsız Ventriküler TaÅŸikardi devam ediyorsa 2 dk kardiyopulmoner resüsitasyon / ritim-nabız analizi / defibrilasyon döngüsü tekrar edilmelidir.

• Her iki siklusta bir, İV/İO olarak 1mg Adrenalin tekrar edilmeli (ortalama 3-5dk da bir) Ventriküler Fibrilasyon veya Nabızsız Ventriküler TaÅŸikardi devam ediyorsa 5. Åžoktan sonra Amiodaron 150 mg İV/ İO uygulanmalıdır.

• GöÄŸüs kompresyonlarının etkili olabilmesi için mümkünse her 2dk’da bir kompresyon yapan personelin deÄŸiÅŸimi saÄŸlanmalı, etkin ve kesintisiz kompresyona özen gösterilmelidir.

• Döngüler arasında kalıcı havayolu açılması düşünülmeli ve kalıcı havayolu saÄŸlandıktan sonra kardiyopulmoner resüsitasyon; solunum 10/dk, göÄŸüs kompresyonu 100-120/dk olacak ÅŸekilde birbirinden bağımsız uygulanmalıdır.

ŞOK UYGULANAMAYAN RİTİMLER

    Organize bir kardiyak elektriksel aktiviteye raÄŸmen nabız palpe edilemeyen durumlara Nabızsız Elektriksel Aktivite denir. Nabızsız Elektriksel Aktivite’de mekanik miyokardiyal kontraksiyonlar bulunmasına raÄŸmen, bunlar palpe edilebilen bir nabız ve kan basıncı oluÅŸturamayacak kadar zayıftır (Åžekil 4). Asistolide ise herhangi bir elektriksel aktivite izlenmez (ÅŸekil 5). Nabızsız Elektriksel Aktivite ve asistolide geri döndürülebilir nedenler düşünülmeli ve amaç bunu düzeltmek olmalıdır (4H/4T deÄŸerlendirmesi). Altta yatan geri döndürülebilir neden tedavi edilmezse saÄŸ kalım oranı düşüktür.

​

    BaÅŸlangıç ritmi asistoli veya Nabızsız Elektriksel Aktivite olan kardiyak arrestlerin % 25’inde resüsitasyonun bir döneminde Ventriküler Fibrilasyon ve Nabızsız Ventriküler TaÅŸikardi ortaya çıkar.

Åžok uygulanmayan ritimlerin tedavisi;

• Kardiyak arrest teyit edilmelidir (birincil deÄŸerlendirme aÅŸamasında yaÅŸam belirtileri, solunum ve nabzın aynı anda kontrolü ile karar verilir)

• Arrest kararı ile derhal ekipten bir kiÅŸi göÄŸüs kompresyonlarına baÅŸlamalıdır,

• Kompresyon iÅŸlemi sürerken diÄŸer ekip elemanları monitörizasyon, Balon-Valf-Maske ile ventilasyon ve oksijenasyon iÅŸlemlerine baÅŸlar. Bu aÅŸamada ritim nabız analizini geciktirmeyecekse damar yolu iÅŸlemi de gerçekleÅŸtirilmeli, aksi halde damar yolu uygulaması ritim nabız analizi sonrasına ertelenmelidir.

• Monitör hazır olduÄŸu anda göÄŸüs kompresyonlarına ara verilmeli ve nabız-ritim analizi yapılmalıdır (bir el ile karotis arterden nabız alınırken monitördeki ritim deÄŸerlendirilmelidir).

• Nabız alınamıyorsa monitör ekranında Nabızsız Elektriksel Aktivite veya asistoli görülüyorsa 2 dk kardiyopulmoner resüsitasyon yapılmalıdır.

• İntravasküler yol açılır açılmaz 1 mg Adrenalin IV/IO verilmelidir.

• 2 dakikada bir ritim-nabız analizi yapılmalıdır.

• Uygulama sırasında Ventriküler Fibrilasyon veya Nabızsız Ventriküler TaÅŸikardi oluÅŸmuÅŸ ise ÅŸok uygulanabilen ritimler algoritmasına baÅŸlanmalıdır (Tablo 2).

 

    Kardiyopulmoner resüsitasyon sırasında; monitör/defibrilatörün baÄŸlantıları kontrol edilmeli ve geri döndürülebilir nedenlerin (4H-4T) bulunup bulunmadığı araÅŸtırılarak varsa tedavi edilmelidir (Tablo 1). Her 3-5 dakikada bir, Adrenalin 1 mg İV veya İO yoldan uygulanmalıdır.

Kardiyopulmoner Resüsitasyon Sonrası

Yaklaşım (Stabilizasyon)

 

    Spontan dolaşımın geri dönüşü saÄŸlandıktan sonra:

1. Birincil deÄŸerlendirme

2. İkincil değerlendirme

• Fizik muayene (özellikle toraks)

• Vital parametreler:

Kan basıncı

SpO2

Kan glukoz düzeyi

Vücut ısısı

EKG (mümkünse, 12-kanallı)

• S-AMPLE

    Aşırı oksijen (hiperoksemi) uygulaması zarar verici olabilir: arter kanının oksijen satürasyonu (SaO2/SpO2) izlenebilir hale geldikten sonra, uygulanacak oksijen % 94-98 oranında bir satürasyon elde edecek ÅŸekilde ayarlanmalıdır. Kan glukozu mutlaka kontrol edilmeli, esas olarak hipoglisemiden kaçınılmalıdır. Vücut ısısı mutlaka kontrol edilmeli, arrest sonrası yüksek ateÅŸ (≥37,6â—¦C) mutlaka kontrol altına alınmalıdır. Hastada ortaya çıkabilecek nöbetler kontrol altına alınmalıdır (midazolam gibi benzodiazepinler kullanılabilir).

    Hastalar (komatöz durumdakiler de dahil olmak üzere), perkütan koroner giriÅŸim (PKG) yapılabilecek

uygun hastaneye nakledilmelidir.

© 2012  - Tüm hakları saklıdır.

bottom of page